+90 539 342 6363
 
   

  Kalender ATAKUL



Kalender ATAKUL   -   dcsanatatolyesi@gmail.com
23.06.2023   -   572 defa okundu..
Merhaba..
Öylesine... adlı seriden

“Merhaba”

“Daha ‘merhaba’ bile diyemeden, yağmur gibi yağdırmaya başladı mağduriyetini” diyerek gülümsedi

belli belirsiz. İçten içten de bir serzeniş içerisinde... kafası atmış yine belli ki. Devam etti, yer yer bir

hiddetle,
“Kuyruk almış başını gidiyor, çalışan bir vezne... başımda da tatlı tatlı bir ağrı... Her şeyi

geçtim, aralarda bir sussa da soluk alsa, bende ‘merhaba’ diyeceğim de, ne mümkün!.. Bir an

susacakmış gibi oluyor, o an, ‘işte fırsat’ diye seviniyorum ve bir an önce ‘merhaba’ demek için

yelteniyorum ki... Yok! Yine başlıyor, mağdur olmuş muşta, mağdur olmuş muş! Hiç susmuyor! Hiç,

hiç, hiç! Sanki öncesinde, noktası virgülü olmayan bir konuşma metni hazırlamışta, bir an önce de

okuyup bitirmek istercesine...” Sustu yine aniden... öyle fırtınalar esiyor ki içinde, ah bir fırsatını bulsa

da, içinde ki o adamı bir salı verse dışarı...


- Birileri ona, ‘valla ben olsam...’ diye, şöyle okkalı bir siyaset yapmış olabilir mi

Bir an, sanki sövecek gibi olsa da tutar kendini. Yine burnundan soluyarak; “ Ya, bir kere ‘merhaba’

deseydim de, bari en azından... Ara sıra da, hiç umursamıyormuş gibi sağa sola bakıyorum ha! Olurda

dikkati dağılır, bir anlık susar, bende o esnada bir ‘merhaba’ derim... Yok!

Yalandan şöyle boğazımı ovuyorum, öksürüyorum, hani havalarda soğuk, belki bir an ‘neyin var’ diye

sorarsa, hemen o arada bir ‘merhaba’ derim. Yok!

Yer yer telefonuma bakıp, sanki o an çok mühim bir mesaj gelmiş gibi yalandan bir şeyler okumaya

dalıyorum, bir ‘şok olma’ hali yaşıyor gibi... Belki diyorum, ‘Ne oldu ’ diye soracağı tutarsa, o arada

hemen bir ‘merhaba’ derim. Yok!

Çırpınıyorum artık; kanatları, bir kedinin pençesine takılmış kuş gibi... O esnada da hiç mi biri aramaz,

hiç mi biri yazmaz arkadaş! Olur ya hani, bir anlık dalgınlığına gelir, bir nefes alır, bende 'merhaba'

diye hızlıca sıkıştırırım araya... Yok!

Yine yok, yine yok! Hâlâ mağdur! Anlatıyor da, anlatıyor! İçimden dedim; şöyle gerileceksin,

gerileceksin, gerileceksin, suratının ortasına...” Sustu yine aniden...

- An geldi, ‘hoş geldin gönlüme!’ dedik, an geldi ‘hoş çakal!’ Kim düşünecek şimdi, ‘yarın var

mıyız ’ diye


“Bu ne şimdi ”

- Ne bileyim... Sen anlatırken, bende o esnada bir şeyler düşünüyordum işte

“Ha, eyvallah”

Gülüşmeler...

- Ben genelde öyle yaparım da... Ardı arkası kesilmeyen, uzun soluklu bir cümle yığınına maruz

kaldığım da, o an düşünmeye başlarım... Hatta öyle ki; eksiği gediği, yapılacakları

alınacakları, şunu bunu derken, aklıma takılan ve de işin içinden çıkamadığım şeyleri o esnada

hallediveririm. Aslında bu açıdan bakıldığında da çok faydalı bir şey. Yani bu tür vakalarda,

kendini bu denli yıpratmaktansa, durumu tam tersine çevirip kazançlı çıkabilirsin. Tabi ki tek

bir sorun var sadece; o da, iyi bir dinleyici olduğunu maksimum düzeyde hissettirmelisin o

an... Yoksa, bir an sana söz hakkı doğar da, konuşmaya başlar isen, yine yarım kalabilir işler...

Benim mağdur olduğum şey genelde bu

Gülüşmeler...

“Sen şimdi müthiş bir çayı hak ettin”

- Açık olsun lütfen

İletişim Bilgileri


İsmet Paşa Mahallesi İnönü Caddesi
157/1 - 17010 - Merkez / Çanakkale

Bir Sorunuz mu Var
info@canakkaleburda.com

Remzi CAN


+90 286 210 0101
+90 539 342 6363

Haber Kategorileri


  Magazin
  Guncel
  Siyaset
  Ekonomi
  Spor
  Cevre
  Saglik
  Emlak
CopyRight by 2021 Çanakkale Burda, tüm hakları saklıdır.
Çanakkale Web Tasarım